Dalak, vücutta bulunan kırmızı kan hücrelerini ortadan kaldırarak, içerdiği demiri vücudumuzun kullanıma hazır hale getirir. Demir, vücudu sağlıklı bir şekilde işlevselleştirmek için salgılanır. Dalak, insan vücudunun sol tarafında, mide, sol böbrek ve diyafram arasında yer alır. Normal bir dalağın uzunluğu yaklaşık on iki santimetredir. Dalağın genişliği sekiz santimetre ve kalınlığı beş santimetredir. Bir insanın yumruğu kadar büyüklüktedir ve oldukça yumuşak bir dokusu vardır. Ağırlığı ise 150 ila 170 gram arasındadır. 500 gramdan fazla olması dalak büyümesi olarak kabul edilir. Dalak, kan fizyolojisi ile yakından ilişkilidir ve vücut savunmasında önemli bir rol oynar.

Dalak ponksiyonu, bazı kan hastalıklarında, dalak büyümesi ve enfeksiyonlara bağlı hastalıkların teşhisini koymak için iğne yardımı ile dalağın içine girilerek mikroskobik incelemeler yapılmak üzere kan alınması işlemidir. Bu işlem, dalaktan örnek almak için uygulanır. Dalakta büyüme varsa, büyümenin nedenini araştırmak için dalak ponksiyonu uygulanır. Kan hastalıklarına ve bazı enfeksiyon hastalıklarına tanı koymak için kullanılır.

Dalak ponksiyonu sırasında komplikasyonlar oluşabilir. Bu komplikasyonların en sık görüleni kanamadır. Kanama; göğüs boşluğunda, karın boşluğunda ve dalakta olabilir. Bu durum hasta için oldukça risklidir. Dalak ponksiyon iğnesi, akciğer, diyafram, böbrek ve kalın bağırsak gibi diğer organlara zarar verebilir. Bu durumdan kaynaklı olarak iltihaplanma ya da enfeksiyonlar oluşabilir. Lokal anesteziye bağlı ilaçlara reaksiyonlar da ortaya çıkabilir.

Dalak ponksiyonu uygulanacak hastaya moral verilmesi önemlidir. Hastanın morali ne kadar iyi olursa, dalak ponksiyonunun uygulanmaya başlandığı anda hasta ile uyum içinde olunması işlemin başarılı olmasını sağlar. Dalak ponksiyonu uygulanacak yer mutlaka steril olmalıdır. Dalak ponksiyonu uygulama esnasında hastanın hareketsiz kalması çok önemlidir. Hastanın sırt üstü yatması ve ellerinin başının altında olması gereklidir. Dalak ponksiyon yapılacak bölge, işlem öncesinde ultrason ya da doktorun elle kontrolü ile belirlenir. Hastanın derin nefes alması ve nefesini tutması gerekir. Hasta nefesini tuttuğu anda dalak ponksiyonu yapılarak örnek alınır. Hastanın nefesini tutması, dalağın ve diyafram zarının zarar görmesini önlemek için yapılır.